Pazar, 25 Kasım 1404
خبر فوری

Tahran Devrim Mahkemesi, aralarında bir Beluç kadının da bulunduğu üç mahkûma idam cezası verdi

Hale Vash'ın haberine göre, Etemad gazetesi, 12 Ekim 2021 Cumartesi günü, ikisi erkek, biri kadın olmak üzere üç sanığın "IŞİD örgütüne üyelik" suçlamasıyla idam cezasına çarptırıldığını duyurdu. Gazeteye göre, söz konusu kişiler, 5 Eylül 2021'de bir yolcu otobüsünün patlamasıyla sonuçlanan ve bir buçuk yaşında bir çocuğun ölümüne yol açan olaya karışmıştı.

Haberde şüphelilerin "Nasim", "Arsalan" ve "Hasan" olduğu belirtilse de, soruşturma ve bu haberin yayımlanmasının ardından, kimliği tespit edilen kadının Sistan ve Belucistanlı Beluç vatandaşı Nasimah Islamzai, erkeklerden birinin ise ülkenin Kürt illerinden birinden Arsalan Şeyhi olduğu belirlendi. "Hasan" adlı üçüncü şüphelinin kesin kimliği henüz bilinmiyor.

Edinilen bilgilere göre, Nasimeh Eslamzai ve eşi Arsalan Sheikhi, küçük çocuklarıyla birlikte Eylül 1402'de Tahran Eyaleti, Malard İlçesi'nde tutuklanarak sorgulanmak üzere Zahedan'a nakledildi. Tutuklanmaları sırasında güvenlik kaynakları, onları "silah taşımak" ve "IŞİD örgütü üyesi olmakla" suçladı. İlk sorgulamaların ardından aile Tahran'a nakledildi ve davaları sonunda Tahran Devrim Mahkemesi'ne sevk edildi.

Etemad gazetesi haberinde, "Yapılan soruşturmalara göre, patlamanın failleri otobüsteki iki erkek ve bir kadındı. Soruşturmalar, Arsalan'ın IŞİD örgütüne katıldığını ve eşi Nasim'in de onunla işbirliği yaptığını ortaya koydu. Üçüncü şüphelinin ise ev yapımı bombalar üreten Hasan isimli bir kişi olduğu tespit edildi." ifadelerine yer verdi.

Raporda, Arsalan'ın sorgu ve mahkeme oturumları sırasında yorum yapmayı reddettiği ve İslam Cumhuriyeti'ni tanımadığını söylediği, ancak Nasim ve Hasan'ın baskı altında itirafta bulunduğu belirtiliyor. Bu kişiler, Devrim Mahkemesi tarafından "teröre karşı savaş ve ulusal güvenliğe aykırı hareket etme" suçlamasıyla idama mahkûm edildi. Ayrıca, patlama sırasında "bir çocuğu taksirle öldürme" suçlamasıyla Tahran Ceza Mahkemesi'nin 10. Şubesi'nde yargılandılar.

HRANA'ya göre, Nasimeh Eslamzai, 4 Mart 1402'de güvenlik gözaltı merkezinden Evin Hapishanesi'nin kadınlar koğuşuna nakledildi, ancak İsrail'in Evin Hapishanesi yerleşkesine düzenlediği füze saldırısının ardından Varamin'deki Karaçak Hapishanesi'ne nakledildi. Eşi Arsalan Şeyhi de bir süre Büyük Tahran Hapishanesi'nde tutuldu ve şu anda tam olarak nerede olduğuna dair bir bilgi bulunmuyor.

Nasima Islamzai, yaklaşık 41 yaşında ve iki küçük kız çocuğu annesi. Tutuklandığı sırada yaklaşık iki yaşında olan en küçük çocuğu Aisha, annesinden ayrılarak sosyal yardım kuruluşuna teslim edildi. Ailesi durumu takip ettikten sonra, velayeti onlara geri verildi.

Beluç kadın, 1403 yılının Mayıs ayının başlarında Evin Hapishanesi'nde ikinci çocuğu Tasnim'i de doğurdu. Kendisi ve yeni doğan bebeği, son derece kötü koşullarda, yeterli havalandırma ve ışık olmadan 40 gün boyunca tek kişilik bir hücrede tutulduktan sonra karantina koğuşuna nakledildi.

Anne ve bebeğin bu koşullarda tutulması, insani ve hukuki açıdan insan onurunun açık bir ihlali olup, tutuklu ve hükümlü hakları ile çocuk haklarının asgari ilkelerine aykırı olup, hem bedensel hem de ruhsal sağlıklarını ciddi şekilde riske atmaktadır.